Giriş
(4)

Sizin binadakiler de sürekli kapı çarpıyor mu?

titanic kemancısı
Sadece ergenken sürekli kapımı çarparak kapatırdım svsbdh onun dışında ne bizim ailede, ne akrabalarda ne de bunca zamandır çevremde sürekli herkesin kapı çarpmasına hatta kapıları sürekli kapatmasına şahit olmadım. Biz hep kapılar açık otururuz normalde de. Şimdiki oturduğum yerde hem üsttekiler he
Sadece ergenken sürekli kapımı çarparak kapatırdım svsbdh onun dışında ne bizim ailede, ne akrabalarda ne de bunca zamandır çevremde sürekli herkesin kapı çarpmasına hatta kapıları sürekli kapatmasına şahit olmadım. Biz hep kapılar açık otururuz normalde de. Şimdiki oturduğum yerde hem üsttekiler hem yandakiler (çocukları yok ikisinin de) abartmıyorum sürekli kapı çarpıyorlar sert bir şekilde, gümm diye ses geliyor çünkü. Bu arada benim hiç sesim gürültüm yoktur bana tepki değil yani eminim, zaten eve akşamları geliyorum tüm gün işteyim ama sürekli evde birileri kapı çarpsa ben “noluyor iyi misin” diye sorarım mesela :D

Herkes çok gergin gibi geliyor saatte en az 3-4 kez kapı çarpılıyor ve sürekli kapıları kapatıyorlar (2 kişi yaşıyor maksimum eminim gördüm).

Sizce bu normal mi sizde de böyle kişiler var mı? :)
+1
titanic kemancısı
(22.10.25)
Komşu gürültüsü sebebiyle sağır olmak istiyorum. Bu bir bela ve çaresi yok.
Kapı carpanlarinda dünya umurunda değil carptiklari kapıdan çıkan sesin bile farkında degiller. Kuzenlerim öyle oradan biliyorum
+1
artıküyeolmakistiyorum
(22.10.25)
Normal yetişkin insanlarda olmamalı gibi geliyor. Biz de yok ama üst kattakiler tüm aile gece gündüz kapıları çarpıyor ve bu onların normali.
+1
toucheamore
(22.10.25)
Bizim alt kattakiler mutfak kapısını öyle kapatıyor. Söylemiştik, bir süre yapmadılar ama birkaç gündür yine başladılar. Korkunç ses yapıyor o kapı, yerimden sıçrıyorum. Davar oğlu davarlar anlamıyor:(
+3
nothing in my way
(22.10.25)
Rahatsız oluyorsan, kapı koluna takılan stoperlikten bırak dörder beşer tane. Belki konuyu anlarlar.
0
Trafalgar
(22.10.25)
(2)

Felsefik bir makale yazsam nereye gönderebilirim?

titanic kemancısı
Öyle çığır açması için değil tabi; “benim şöyle bir fikrim var; fizik kurallarınca dayanağım şu yani böyle düşünüyorum böyle de bir durum olabilir” diye özgün olduğunu düşündüğüm bir konu var. Bunu düzgün bir metodoloji ile yazsam hangi dergiye / kuruma gönderebilirim? Türkiye dışında olmasını terci
Öyle çığır açması için değil tabi; “benim şöyle bir fikrim var; fizik kurallarınca dayanağım şu yani böyle düşünüyorum böyle de bir durum olabilir” diye özgün olduğunu düşündüğüm bir konu var. Bunu düzgün bir metodoloji ile yazsam hangi dergiye / kuruma gönderebilirim? Türkiye dışında olmasını tercih ederim çünkü teolojik baskılardan ötürü burada kabul göreceğini sanmıyorum :D
Akademisyen değilim nasıl bir yol izlemeliyim, daha önce tez kurallarına göre bitirme projesi yazdım, metodoloji biliyorum ama nereye gönderip nasıl kabul ettirebilirim/ okutabilirim onu bilmiyorum.

Teşekkürler şimdiden :D
0
titanic kemancısı
(21.10.25)
akademik bir makale yazmayi hedeflemeyin. yazdiklarinizi herhangi bir populer felsefe dergisine gonderebilirsiniz.
ornekler:
turkiyekanttoplulugu.org
dusunbil.com
0
Sour
(21.10.25)
türkiye kant topluluğunun aktif yöneticilerinden birisi yakın arkadaşım. ona göndereyim, çaktırmadan okusun. hem de fizik çıkışlı olduğu için, sizin dayandığınız kurallarına da hakim.
0
co2s2
(21.10.25)
(17)

en son ne izlediniz/ ne okudunuz?

titanic kemancısı
Çayımızı alıp okuyabileceğimiz duyurulardan olsun yine hadi başlayalım XDBen bu aralar Rus edebiyatına daldım Budala'yı okuyorum 850 küsür sayfaymış maşallah oku oku bitmiyor. Okurken dikkatimi çeken ayrıntılardan bir tanesi;18. yy Ruslarda çok az kazanan bir memurun bile kuru ekmeğe tabi hizmetçisi
Çayımızı alıp okuyabileceğimiz duyurulardan olsun yine hadi başlayalım XD

Ben bu aralar Rus edebiyatına daldım Budala'yı okuyorum 850 küsür sayfaymış maşallah oku oku bitmiyor. Okurken dikkatimi çeken ayrıntılardan bir tanesi;
18. yy Ruslarda çok az kazanan bir memurun bile kuru ekmeğe tabi hizmetçisi olması. İngiliz ve Fransızlarda, bizim Osmanlı döneminde de varmış tabi bu, çok az parası olmasına rağmen kahya, uşak barındırma olayı.
Sınıfsal olarak alt gruba ait olmama belirteciymiş adeta hemen aklıma Aşk-ı Memnu da gelmedi değil XD
Şimdi düşününce tuhaf geliyor elbette aslında insanlar çok kazandığından değil de alt sınıftakilerin hiç kazanmamasından ötürü o şartlar doğuyormuş sanki. Sahipsiz kalan hizmetçinin adeta yurtsuz ve hayatı bitmiş gibi olması da çok tuhaf geliyor.
Bir de yetim kalan çocuğu alıp sorgusuz sualsiz kendi ailesine alıp büyütme olayı da çok enteresan geliyor sonu ya ızdırap ya da sefa belirsiz, şimdi olsa elli tane prosedür var elbette bu bir tuhaf :)
Siz bu ara nelere takıldınız durduk yere, okurken/izlerken?
0
titanic kemancısı
(30.09.25)
Bir sertifika programına başladım uluslararası öğretmenlik lisansı için. Globalization okutuyor şu an, hocanın yolladığı makaleleri okuyorum. Bir aydır izlediğim tek sey de Downtown Abbey.
0
sekizdokuzon
(30.09.25)
Maldoror'un şarkıları. Durup durup "lan adam 17 yaşında bu muhayyileye nasıl erişmiş vay anasını ya" demekten kendimi alamıyorum, o yüzden mola vere vere okuyorum.

Ondan önce de Bozkır izledim, izlediğim Turkiyedeki insan profillerini birebire yakın tasvir eden nadir dizilerden biri olabilir. İşledikleri konular da hayret verici düzeyde cesaretli.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
Budala'nin tamamini okumadim(neden okumadigimi su an hatirlayamadim) ama ben dostoyevskinin kitaplarinda yansittigi psikolojik derinligi cok seviyorum. Karakterleri cok guzel betimliyor, ic dunyasini vs.

Ben bu ara virgina woolf'a sardim ya :)) Flush kitabini okuyorum. Elisabeth browning'in kopeginin bakis acisiyla viktorya donemi ingilteresini anlatiyor. Diger okudugum 2 kitabi inanilmaz felsefik, agir dili olan kitaplardi. Uzun ve dusundurucu cumlelerden olustugu icin okurken zorlandim. Fakat flush, diger eserlerine gore daha kolay ilerliyor.
0
sey mi dostum
(30.09.25)
Donna Tartt'in Saka Kuşu'nu okudum. Daha doğrusu bugün bitirdim, pek sarmadı. Aynı yazarın ilk kitabı olan Gizli Tarih'e başlayacağım bir iki güne

Seinfeld'i izliyorum. İlk iki sezon eh işteyken üçüncü sezonla birlikte sevmeye başladım.
Dün House of Guinness'in ilk bölümünü izledim. Beğendim. Yalnız beklentim çok yüksekti ama ses getirmedi hiç.
0
put it in your appropriate place
(30.09.25)
Şu an şu kitabı okuyorum. Kitabın kapağından sanki bilfiil Karabekir Paşa tarafından yazılmış gibi anlaşılsa da durum öyle değil. İzmir Suikastini içinde bulunmadığım cephenin bakış açısıyla anlatan bir kitap. Epey yanlı ama epey de doyurucu. Seviyorum Tarih okumayı.

Bu arada da Amazon prime videodan Lost'u seyrediyorum. Daha önce seyretmemiştim. Üçüncü sezon ondördüncü bölümdeyim. Yıllarca niye bu kadar abartılmış, göklere çıkarılmış diye şaşırarak ve biraz da sıkılarak izlemeye devam ediyorum. Yarım bırakamama obsesyonum nedeniyle tamamlayacağım bir şekilde.

www.pandora.com.tr
0
Mirket
(30.09.25)
Huzur içinde yatsın, Üzeyir Garih'in "İş hayatımdan kesitler ve gençlere tavsiyeler" diye bir kitabı vardı, onu okuyorum. Arapçamın pasını atmaya çalışıyorum derslere girerek. Hanımla Dexter'ın (2006) ilk sezonunu izledik. Şimdi anlaşamıyoruz neye devam edeceğiz diye. Dr. Mario oynuyoruz.

Bir de tamirat sezonum geldi. Musluktan cep telefonuna, masaj aletinden su sebiline, printerdan şifonyere evde tamir/tadil bekleyen ne varsa hallediyorum bugünlerde...
0
yadigar
(30.09.25)
- Ficciones (Jorge Luis Borges) okuyorum çünkü İspanyolca hocam şimdiye kadar okumamışım diye çok şaşırdı, utandım.
- Bir yandan Mitos (Stephen Fry) okuyorum, Yunan mitolojisi seviyorsanız çok keyifli.

- Project Runway'in son sezonundaki (21. sezon) yarışmacılardan birini izlemek istiyorum (çünkü başka bir programdan biliyorum) ama direkt 21. sezondan başlayamayacağım için ilk sezondan itibaren izlemeye başladım, 11. sezona kadar geldim. Bir noktada esas izlemek istediğim sezona yetişirim diye umuyorum. Evet çok saçma bir şey yaptığımın ben de farkındayım...
- Prime Video'da Last One Laughing UK izledik eşimle beraber, çok eğlendik.
- Bir de Slow Horses'ın ilk bölümünü izledik, çok sarmadı ama sırf Gary Oldman oynuyor diye en az bir bölüm daha izleyip öyle karar verelim dedik.
0
kobuzchu kiz
(30.09.25)
Ursula Le Guin - The Wind's Twelve Quarters
Sırf son hikayesi The Day Before the Revolution'u okuyabilmek için aldım (bir nevi Mülksüzler'in önsözüymüş) ama henüz oraya gelemedim.
0
aloha snackbar 3
(30.09.25)
Şu ara Kelebek Evi diye bir kitap okuyorum. Bundan önce de İçimdeki Müzik diye bi kitap okumuştum.
Bugün Seinfeld'e başladım. Metrobüste yolum hayli uzun artık 2.5 bölüm bitirdim.
Daha önce izlemediğim için üzüldüm açıkçası. 1989'da başlamış. 90'lara bayılıyorum. Bu bile diziyi izlemem için yeterli ama bakalım ne kadar çok seveceğim.
0
matilda
(30.09.25)
sait faik'in kayıp aranıyor'unu bitirdim en son. tek romanı. superman (2025) izledim en son
0
black holes in the sky
(30.09.25)
Büyük Isimler Sözlügü :) fikrimizi degistiren bir sey cikmadi.

Gone Girls: The Long Island Serial Killer izliyorum bu ara.
Bir de The X Files'i ücüncü defa bitiriyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.09.25)
Dan Brown'ın son çıkan kitabı "Sırların Sırrı" nı okudum, pek beğenmedim; dandik bir Robert Langdon fan fictionu gibi hissettirdi.
Şimdi de "With Amusement for All" diye bir kitaba başladım, 1800lerden itibaren Amerikan eğlence endüstrisini ve popüler kültürünü anlatıyor.
0
salihdt
(01.10.25)
killing bites (anime) izledim en son. dandadan ın mangasını okumuştum en son. sesli kitap sayılırsa space 1969* dinliyorum.
0
inheritance
(01.10.25)
Kafamda Bir Tuhaflık'ı okuyorum. 100 sayfa kadar kaldı. Ana karakterin kafasındaki tuhaflıktan iz yok hala. Ortalama Orhan Pamuk romanı.

Netflikş'te La Muertas'ı bitirdim. Ben çok keyif aldım. IMDB puanı düşük sayılır; şaşırdım.

Mubi'de Günahın Dokunuşu diye bir Çin filmi izledim. Çin bilmediğim bir coğrafya. Merakla izledim. Hikayesi de fena değildi.
0
auroraaurora
(01.10.25)
forbrydelsen ve broen dizilerini izledim. nordiclerin ahlak takıntısı aşırı geldi.
0
mikahakkinen
(01.10.25)
x-files turuna başladım her akşam bir motw bölümü izliyorum
0
grimavi
(01.10.25)
Erman Toroğlu'nun biyografi kitabı oynadım oynattım oynatalım okuyorum, charlie sheen'in kitabını bekliyorum çevrilmesi için.

onun harici sims 4 oyanyıp aşkı memnu izlerim, bu ara kıskanmak izliyorum ama
0
Hallegadola
(01.10.25)
(4)

Online satışta fidecilere duyduğum sonsuz güven

titanic kemancısı
Mesela sosyal medya üzerinden incik, boncuk, el işi, hobi ürünü, elektronik, petshop ürünü satan bana güvenilir satıcı izlenimi vermiyor ama adam toz toprak içinde seradan fide videosu atıyor diyorum “bu adamın dolandırıcı olma imkanı yok”, ya da tarladan adam video atıyor o ürünün gelmeme ihtimali
Mesela sosyal medya üzerinden incik, boncuk, el işi, hobi ürünü, elektronik, petshop ürünü satan bana güvenilir satıcı izlenimi vermiyor ama adam toz toprak içinde seradan fide videosu atıyor diyorum “bu adamın dolandırıcı olma imkanı yok”, ya da tarladan adam video atıyor o ürünün gelmeme ihtimali yok gibi geliyor bana sghdjdd.
Online satış yapan botanik websiteleri mesela daha az güven veriyor; çok saçma ama böyle sonsuz güven veren satışçılar sizin için kimler benim için fideciler? :D
0
titanic kemancısı
(23.09.25)
el yapımı seramik yapan kadınlar bana güven veriyor :)
0
gadlemler
(23.09.25)
bana asil o koylu tayfa dolandirici geliyor. anadolu irfanindan dolayi. sehirli gorunce dolandirma askiyla tutusuyor cogu.
0
buenosdias
(23.09.25)
turşuculara

şaka yaa, benim tam güvendğim bir satıcı yok ama el ürünleri satanlara sempatim var.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(23.09.25)
Güven kimseler daha çok o işin arkaplanında dönen dolapları da anlatan konuya hakim kimselerden oluyor. Muhasebeden tutun, satın almaya, oradan üretime kadar hile bir çok alanda yapılabilir.
Denetleme yapanların özelliği de burada öne çıkıyor.

@buenosdias
işte o Anadolu irfanından uzaklaştırdığı için başımız ağrıyor ortalık dolandırıcı kaynıyor.
Dinen insanları aldatma istenmiyor da emredilmiyor da.
3-5 sütü veya kanı bozuk üstünden bu tür genelleme yapılamaz.
Köydekilerin hepsi öyleyse şehirde parayı yasadışı yoldan vuranlar, dışarıya aktaranlar kim oluyor o halde? Şehirdeki her takım elbiseliyi, ütülü gömleği gibi pürüzsüz mü bilmek gerek?
Birini tanımadan kanaate varmak, suizan ederek bilgisizce fikri olmak demektir.

Hayalindeki köylü örneği, alplerin eteklerinde yaşayan Heidi ve dedesi gibi mi?
0
diyecevaplandı
(23.09.25)
(14)

Martin Eden’i okumuş olanlar (spoiler içerir)

titanic kemancısı
Bu kitap beni çok sarstı açıkcası :(İçerisinde çok fazla işlenmiş mesaj barındırması ayrı bir konu; tamamen sevilme ihtiyac ile mücadelesine başlayan Martin’in inançlarının çöküşü ayrı bir konu. Jack London’ın başka kitaplarını da okudum ama en derin kitabı buydu sanırım. 1900’lü yılların başında he
Bu kitap beni çok sarstı açıkcası :(
İçerisinde çok fazla işlenmiş mesaj barındırması ayrı bir konu; tamamen sevilme ihtiyac ile mücadelesine başlayan Martin’in inançlarının çöküşü ayrı bir konu. Jack London’ın başka kitaplarını da okudum ama en derin kitabı buydu sanırım. 1900’lü yılların başında hem felsefe yapıp, hem kapitalist sistemi eleştirip ( özellikle çamaşırhane bölümleri çok dramatikti), hem burjuva eleştirisi yapıp hem de Nietzsche’nin üstün insanına “toplumla bağ kuramayan var olamaz” diye gönderme yapmayı nasıl başarmış gerçekten hayranlık duymamak elde değil. Bu kitabı beğenenler hadi biraz yorum yazın bir de bunun tersi bir hikaye olarak Tatar Çölü adlı kitap öneriliyor okumadım; elimdekiler bitince okuyacağım umarım. Sizin “bunu beğenen şunu da beğendi” diyeceğiniz bir kitap var mı?
0
titanic kemancısı
(22.09.25)
Sevdiysen levent cinemre nin (kitabın çevirmeni) jack london ve martin eden üzerine youtube da konuştuğu videoları izle, o da senin gibi içselleştirmiş bunları
youtu.be
youtu.be
0
grimavi
(22.09.25)
Martin Eden, Türkiye olduğu gibi Avrupa'da popüler bir kitap değil. Beyaz Diş, Vahşetin Çağrısı kitapları Avrupa'da daha çok bilinir.

Martin Eden'in Türkiye'de sevilme nedeni insanlarının tam bir empati kurabileceği bir karakterde olmasıdır.

Türkiye'de köpek gibi çalışmazsan başarıya ulaşamazsın. Başarın ve ünün olmazsa da insanlar içinde sönük kalırsın. Türkiye'de sevdiğin insanı bile etkilemek istiyorsan it gibi çalışman ve iyi bir konuma gelmen gerekir.

Martin Eden, Martin Eden olmayı bu şekilde başardığı için Türkiye'deki insanlar onunla çok kolay empati kuruyor.

Türkiye'de başarıya giden yolda ailen sana destek olmaz, devletin sana destek olmaz. Başarıya ulaşmak istiyorsan, tek başına var olmalısın. Her şeyi tek başına başarmalısın. Yoksa silik ve değersiz bir hayatın olur ve o değersizlik içinde ölürsün.

Martin Eden'in Türkiye'de sevilme ve sahiplenme nedeni tam olarak budur.

Benim de başucum kitaplarım arasında yerini alır :)
0
arkady svidrigaylov
(22.09.25)
Evet. Güzel kitap. İnsan oturup hayatı sorguluyor kitap bitince.
Tatar çölü için elindekileri bitirmeyi bekleme. Bir solukta okursun. Ama peşin söyleyeyim, insanı kötü yapıyor. Resmen sarsıyor. Okumadıysan Simyacıyı da koy bence listeye. Monte Kristo kontunu da önerebilirim.
0
Mirket
(22.09.25)
martin eden çok sevdiğim bir kitaptır ama tatar çölü bambaşkadır. ikisi de farklı şekillerde de olsa aynı hüzünlü sonla biter.

martin eden'i bir kez ilk gençlikte bir kez de 29-30 gibi okudum. son okumamın tadı bambaşkaydı tabii. martin'in mücadelesi ruth'u diğer çocuğa kaptırdıktan sonraki boşvermişliği enfesti.

iki kitabı da çok seven biri olarak öyle bir kitap var ki alın ve hemen başlayın :

gecenin sonuna yolculuk
0
sırtçantalı
(22.09.25)
Burada sorduğum kitap sorularına her zaman muazzam cevaplar aldım; yine şaşırtmadınız:)
Gerçekten çok kıymetli tavsiyeler ve yorumlar verdiniz çok teşekkür ederim. Hepsini not ettim; videoyu da izleyeceğim tadını çıkara çıkara. Tavsiyeleriniz ve önerileriniz farklı bir bakış açısı oluyor; kitapta benim göremediğim ya da düşünemediğim anlamları daha da sindirmiş oluyorum sayenizde.
0
🌸titanic kemancısı
(22.09.25)
Soruyu görür görmez, tıpkı bu kitabın adını veya bahsini her gördüğüm veya işittiğimde olduğu gibi, yine içim cız etti.

Seneler seneler evvel bir kitapçıya girip bu kitabı almaya tereddüt ettiğimden arka kapak yazısını okuma gafletinde bulunup spoiler yemiştim. Unutmak için yine seneler boyu ertelememe rağmen yediğim spoileri unutmayınca okumaya karar vermiştim. Düşünüyorum da spoiler yememe ve sonunu öğrenmeme rağmen beni bu denli sarsıp ağlama noktasına getiren, birkaç gün boyunca hayattan ve anlamından koparıp ruh gibi dolanmama sebep olduysa spoiler yememiş olmadan okusaydım acaba ne olurdu? Hayatımda okuduğum ve beni tam anlamıyla sarsan ve günlük yaşamın koşturmacası ile unuttuğumuz gerçeği her yönüyle tokat gibi suratıma vuran belki de en ama en vurucu kitaplardan biriydi. Jack London’ın bile değil, edebiyat dünyasının en iyi ve büyük eserlerinden biri.


Tatar Çölü ise bambaşka boyutta ve vurucu nitelikte ama Martin Eden derinliği ve çok katmanlılığına sahip değil. Yine de üst üste bu iki kitabı okumamak lazım.
0
m e b
(22.09.25)
kendini tekrar eden kısımlar biraz bunaltmıştı beni. romandaki entelektüel sohbetlerin daha fazla olmasını isterdim açıkçası. beyaz diş kitabını merak ediyorum ilk fırsatta okuyacağım. tavsiye olarak da Tanpınar'ın Huzur romanına bakabilirsiniz
0
bahçedekisandal
(22.09.25)
Steinbeck'i seversiniz.

Çok çiğ bir yorum yapacağım. Eden zamanında Prozac olsa hayatta kalırdı. Kendi depresyonumu okudum hikayesinde, ama ne empati ne de sempati duyabildim karaktere. Gerçi London'ın Eden'ı sevdirmek gibi bir gayesi olmamış.

Tatar Çölü'nü de sevmedim. Bir varoluşçuluk formülü geliştirip hikayeye uygulamış gibi. Kafka'yı öneririm okumadıysanız.
0
auroraaurora
(23.09.25)
xu
(23.09.25)
@arkady svidrigaylov

Martin Eden, yokluktan gelerek çok çalışıp başarılı olan birinin öyküsü değil ki Türk okur kitapla böyle bir etkileşime girsin. Tam tersi, toplumda başarı olarak tanımlanan şeyin ne kadar sahtekarca ve içi boş olduğunu, entelektüel diye tabir edilen kişilerin nasıl bir balon olduğunu anlamasıyla girdiği bunalımı ve büyük hayal kırıklığını anlatan bir kitap. Tabi türk okurunun büyük kısmı okuduğunu anlamıyor ve bu kitaptan başka bir anlam çıkarıyor diyorsan buna itiraz edemem.
0
thracia
(23.09.25)
thracia +1. Ben de o açıdan bakıp sevmiştim.
Martin Eden gerçekten bambaşka bir kitap. Bence yazılabilecek en iyi şey.

Konudan bağımsız, klasik ve popüler olacak ama Çavdar Tarlasında Çocuklar, İçimizdeki Şeytan ve Şeker Portakalı.
0
nickini vermek istemeyen uye
(23.09.25)
@thracia

Başka bir Martin Eden kitabından bahsetmediğine emin misin ?

Martin Eden; romanlarıyla ünlü olup parayı bulmadan önce günü birlik yaşayan, ablasının evinde kalan, ablasının bile maddi destekte bulunmaya çalıştığı, eniştesinin hor gördüğü, oldukça fakir bir adamdı.

Romanlarını yazdığı geceler daha fazla mum yakmak için içtiği çayları bile azaltmıştı.

Konuşurken çok fazla kelime hatası yapan biriydi. Sırf bu yüzden Ruth'tan konuşma dersleri aldı. Toplumda silik ve önemsiz biriydi. Aşık olduğu Ruth ile arasında müthiş bir sınıf farkı vardı.

Buralardan gelip, tüm gazetelerin konuştuğu birine dönmek yokluktan gelerek başarmak değil de ne olabilir ?

Martin Eden kitabının yarısı bir başarı öyküsünü anlatır kalan yarısı ise başarısıyla aralarına girdiği, aydın zannettiği kesimle yüzleşmesini anlatıyor. Bu kitabı okuyan birçok insanın başarma isteklerinin arttığını gördüm. Kendim de dahil.

okudukların ile yazdıkların arasında bağ kurmayı beceremiyorsun. Başka bir yazarın "Martin Eden" kitabından bahsediyorsan bu dediklerimi iptal, üstüne alınma.
0
arkady svidrigaylov
(23.09.25)
@ arkady svidrigaylov

Yani şu kitap için pek çok şey söylenebilir; sınıf eleştirisi, burjuva eleştirisi, hatta sosyalizmin bireyciliğe olan bakışını eleştirdiğini de söyleyebilirsin. Ama bu kitaptan tam da eleştirdiği şey olan, mevcut sistemde eğer çok çalışırsak her şeyi başarabiliriz, herkesin onayladığı makbul insan olabiliriz anlamı çıkarmak kusura bakma okuduğundan hiçbir şey anlamadığın anlamına geliyor.

Sen bu anlamı çıkarmış olabilirsin, bu seni motive de etmiş olabilir, kendini iyi hissettirmiş de olabilir. Bunların hepsi tamam, ama şu kitap için "yeteri kadar çalışırsan her şey olur" anlamını dayatmak, tam da karşısında durduğu ve eleştirisini yaptığı kapitalist "amerikan rüyası" güzellemesi yapmak oksimorunun ağa babasıdır. Bence insanlara okuduğunu anlamamışsın demeden önce soluklanıp bir kez daha düşünmende fayda var.
0
thracia
(23.09.25)
martin eden'i yarım bıraktım, beyaz diş'i 10 kere okudum.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(23.09.25)
(11)

Pazartesiniz nasıl geçti?

titanic kemancısı
Sabahtan beri elli tane telefon görüşmesi / kaos ile geçti benim. İşten çıkıp eve gidecek hal kalmadı adeta.Belki izlemiş olan vardır tek mekan filmlerinden Tom Hardy - Locke filmi vardı bütün film boyunca adam arabanın içinde 20 tane stresli sorun çözüyordu ben o ana yakın bir deneyim yaşadım beyni
Sabahtan beri elli tane telefon görüşmesi / kaos ile geçti benim. İşten çıkıp eve gidecek hal kalmadı adeta.
Belki izlemiş olan vardır tek mekan filmlerinden Tom Hardy - Locke filmi vardı bütün film boyunca adam arabanın içinde 20 tane stresli sorun çözüyordu ben o ana yakın bir deneyim yaşadım beynim şişti XD
Sizin nasıl geçti / geçiyor?
0
titanic kemancısı
(15.09.25)
valla smooth geçti diğer pazartesilere göre ama acısı yarın çıkar bence.

size de geçmiş olsun :)
0
elektr10
(15.09.25)
seyahat / tatil planımı mali sebeplerden dolayı istediğim şekilde yapamayacağım ortaya çıktı. moralim bozuldu.
0
inheritance
(15.09.25)
Benimki sakin geçti. O film çok güzeldi ya soundtracki de güzel

youtu.be
0
grimavi
(15.09.25)
Duygusal dalgalanmalar sebebiyle motivasyonsuz bir şekilde auto mode a aldım kendimi çok boş geçti iş yerinde zoraki işleri yaptım gerisini yarına bıraktım,
Ev işlerine motivasyon bulursam başlıcam akşama
0
kararsızataletfilozofu
(15.09.25)
eşime hediye aldığım saat markasının ekşi yorumlarını okudum ve yıkıldım. ağlayarak mağazayı aradım beni kandırdınız diye. neyse zar zor 2.değişim hakkı için ikna ettim. sonra çenemi tutamadım ve her şeyi eşime itiraf ettim. şimdi neden bu kadar para harcıyosun hediyeye diye bi de o çıktı başıma. moraller bozuk. bi de doğum günü süprizim bozuldu tabi. rezalet ya.
0
Sadece soruyorum
(15.09.25)
İşteyim hala :((((

Yoğundu günün nasıl geçtiğini anlamadım. Böyle olunca daha iyi oluyor
0
yuvarlanantencereninkapagi
(15.09.25)
bürokratik işlerim nedeniyle bükreşe geldim.
komple hafta izin almıştım.
yavaş gelişir olaylar diye çarşambaya kadar airbnb tutmuştum.
ama işlerim hemen bitti.
muhtemelen yarın döneceğim.
bir gün boşu boşuna airbnb'ye para ödemiş olacağım.
bükreş'te de komple bir günü yiyecek durumum yok şehri tanımadığım için.
0
rain when i die
(15.09.25)
hayatimda ilk defa annemi hastaneye götürdum, biri yetmedi iki ayri hastane. o da yetmedi ucuncuye yonlendirdiler. birazdan kiracisi oldugum daireyi gormeye gelecekler almak icin. biraz buyuttu beni, gune puanim 3/10
0
ala09
(15.09.25)
Bir sürü iş başvurusu yaptım. Yarısı aslında istemeyeceğim işler. İstanbul'a taşınmayı asla istemiyorum ama banka ilanı görünce başvuruyorum. İş ilanlarına bakmak bağımılık yapıcı bir şey. Sabah çıkıp eczane eczane gezip ilaç aradım bahaneyle yürüdüm. Dönerken a101e uğrayıp bi kasa bi'cola aldım. Midemi kaynatmayan iki koladan birisi, öbürü sarıyerkola. Eve dönüp mesaiye başladım benim iş çok gevşek. Yutubun al dinle dediği mixi dinledim. Güzel şarkılar dinledim. Hiçbir şey öğrenmedim bugün o biraz nahoş ama benim motivasyonum para ve önümde havucu görmeden harekete geçemeyen bir eşeğim
0
Batuhanolabilir
(15.09.25)
2 gun calisiyorum bu hafta sonra tatil, gecikmis yaz tatili.
yemege gittim birileriyle, iki sise sarap ictik kafam guzel.
emaillere bakar kacarim kahveye, orda biraz laklak sonra ev..
0
cooperr
(15.09.25)
Öğlene kadar sorun yoktu.
Öğleden sonra parmağıma tornavida sapladım. (İlk olabilir. Normalde çok dikkatliyim tamirat, yemek vs. yaparken)
İkindi trafiğe feci takıldım. (İlk değil, son değil)
Aynı anda son beş yılda rastladığım en adi kişilikli call center çalışanıyla telefonda kavga ettim. (Huyum değildir, sanırım ömrüm boyunca gerçekleştirdiğim en sert telefon görüşmesiydi)
Abimi tersledim. (10 yıldır vaki değildi)
Akşam bir tekel bayii ile bildiğin kavga ettim. Dövecektim. Son anda zapt ettim kendimi. Dövsem ölürdü muhtemelen terbiyesiz, beyinsiz bunak. (Lise 2'den beri kimseyi dövmedim)
Gece uçağım bir saat rötar yaptı. Bagaj alımdan Havaist peronuna 5. Viteste 15 kg valiz ve sırt çantasıyla tam 2 dakikada koştum. 30 saniye farkla otobüsü kaçırdım. Arkasından bakakaldım. Şükür kalp krizi geçirmedim. (Belki 5 yıldır falan son sürat koşmamıştım)
Şimdi havaalanının üst katında, bir sonraki Havaist olan 05.30 otobüsünü bekliyorum. Teknik olarak salıdayız ama gün sabaha dek bitmeyecek.
Özetle, normal geçti, hamdolsun...
0
yadigar
(16.09.25)
(8)

Kitapseverlere soru

titanic kemancısı
Edebiyat anlamında çok derin bilgili değilim ancak kitap okumayı sevdiğim için biraz merak ettim. Örneğin Fransız edebiyatı Goriot Baba, Madam Bovary okurken uzun uzun betimlemeler okuyup o mekanın içine giriyorum. Tüm detayları en ince ayrıntısına kadar öğreniyoruz, kıyafetin üzerindeki dantelden;
Edebiyat anlamında çok derin bilgili değilim ancak kitap okumayı sevdiğim için biraz merak ettim. Örneğin Fransız edebiyatı Goriot Baba, Madam Bovary okurken uzun uzun betimlemeler okuyup o mekanın içine giriyorum. Tüm detayları en ince ayrıntısına kadar öğreniyoruz, kıyafetin üzerindeki dantelden; yırtıklığına ya da rengine kadar. Türk edebiyatında İnce Memed’i okuduğumda da olay kurgusu daha ön plana çıkıyor. Betimlemeler yok değil Toroslar, doğa çiçekleri filan anlatıyor yine ama olaylar o kadar hızlı oluyor ki manzara tasvirleri biraz daha geri planda kalıyor gibi; tarz olarak Türk edebiyatı daha çok kurgu odaklı mıdır genelde? Ne düşünüyorsunuz? Bir de güzel betimleme yapması çok zor değil mi bazıları çok sıkıcı oluyor okurken; yazarın kalem gücü burada devreye giriyor sanki yanlış bir fikre mi kapılıyorum? Biraz kitap sohbeti tadında gözlem ve fikirlerinizi yazın hadi; kahve eşliğinde okumalık bir soru olsun? :)
Edit: Detaylarla işlenmiş böyle betimlemeler ile kitabın dünyasına çeken en beğendiniz kitaplar varsa da tavsiyelerinizi alırım.
0
titanic kemancısı
(09.09.25)
ben betimleme okumayı sevmiyorum, yazar çok uzattıysa atlıyorum o kısımları.

daha çok psikolojik gözlem/tahlil okumayı seviyorum; insanların iç dünyaları, dürtüleri, geçmişleri ve bugünleri...

film izler gibi aksiyon betimlemeleri olan kitapları da sevmiyorum. dövüş sahnesi anlatan yazarlar oluyor, ne anlattıkları belli değil.
0
deartheodosia
(09.09.25)
Bunu Fransız edebiyatı, Türk edebiyatı diye değil, dönemlere ayırarak düşünmek lazım. Ne bileyim, toplumcu gerçekçiler detaylı ve gerçekçi betimlemeler yapar, yedi meşaleciler bol sembolizm kullanır. Fransız edebiyatında aydınlanma çağıyla rönesans çağı eserleri birbirinden farklıdır. Rusların Sovyet dönemi edebiyatı önceki yüzyıllardan farklıdır, gibi gibi.

Ben de uzun uzun betimleme sevmeyenlerdenim, "hadi tamam, sadede gel" diye söylene söylene okuyorum. Ama öyle bir betimlesin ki bütün dünya gözümde canlansın diyorsanız Tolkien okuyabilirsiniz :)
0
kobuzchu kiz
(09.09.25)
ben bu durumun yazardan yazara degistigini dusunuyorum, o yazarin derdi ile ilgili bir durum. o derdini anlatarak ulasacagi hedefle de dogrudan baglantili. evet geriye bakip donemdas yazarlari belki benzer gruplara ayirmak mumkun oluyor ama bu yine dogal olusan yine tamamen yazarin derdiyle baglantili ve ustten bakildiginda gorulebilen oruntuler.
0
warrior princess
(09.09.25)
Fernando Pessoa - huzursuzluğun kitabı'nı öneririm .

küçük bir bukle ileteyim

"tramvaydayım, her zamanki gibi, insanların bütün somut ayrıntılarını ağır ağır gözden geçirmekteyim. benim için ayrıntılar birer varlıktır, bir kelime, bir harf. karşımda oturan genç kızın üstündeki elbiseyi öğelerine ayırıyorum: alelade bir kumaş olarak değil de elbise olarak gördüğüm için, kumaşı bir tarafa, dikişe verilen emeği bir tarafa; ve ayrışma sırası yaka hizasındaki özenli işlemeye geliyor; ipek iplikler bir yana, sarf edilen emek de öbür yana.
ve birden, ilkel bir ekonomi politik kitabı okurcasına, fabrikalar, çeşit çeşit faaliyetler gözümün önüne seriliveriyor – kumaşın dokunduğu fabrika; elbisenin boynu saran yerini kıvrım kıvrım motiflerle süslemekte kullandıkları, kumaşın bir ton koyusu ipeklerin büküldüğü fabrika; ve fabrikaların içinde atölyeler –makineler, işçiler, terzi kızlar–, gözlerimi içeri çevirip yazıhanelere dalıyor, bir parça huzur peşindeki müdürleri görüyorum, muhasebe defterlerini nasıl tuttuklarına bakıyorum; ama bu kadarla kalmıyorum; hepsinin ötesinde gününü bu fabrikalarda, yazıhanelerde geçiren insanların ev hallerini görüyorum...
bütün dünya gözümün önüne geliyor, sırf öbür ucunda kim bilir hangi kafayı taşıyan o esmer boynu saran, yeşil elbise üstüne daha koyu bir yeşille, rasgele işlenmiş, muntazam bir nakış karşımda duruyor diye.
koca toplumsal hayat uzanıyor gözümün önünde.
dahası, bir tramvayda, karşımda duran bir kadının fani boynunun etrafını, yeşil kumaş üstüne koyu yeşil ibrişimlerin kıvrım kıvrım sıradanlığı kuşatsın diye emek vermiş herkesin ruhunu, aşklarını, küçük sırlarını seziyorum.
başım dönüyor. irili ufaklı saman çöpleriyle doldurulmuş tramvay sıraları beni uzak diyarlara götürüyor, çoğalarak endüstri, işçi ve işçi evleri, varoluşlar, gerçeklikler – her şey oluyor.
perişan bir halde, uyur gezercesine iniyorum tramvaydan. baştan sona bütün hayatı yaşadım."
0
devilone
(09.09.25)
Evet çünkü bahsettiğiniz iki roman realist romanlar. Amaçları hayatla kurguyu alabildiğine aynı düzlemde tutmak. Gerçekçi ve detaylı betimleme de bunun için en uygun araç. Yaşar Kemal toplumcu gerçekçi. Evet betimlemeleri güzel ama onun amacı Flaubert'ten daha farklı. Tezini müdafaa etmek ve görüşünü belirtmek Yaşar Kemal'de ağır bastığından olay örgüsü daha ön planda.

Yalçın Armağan, II. Yeni kitabında toplumcu gerçekçi şairlerin meydanlarda slogan atabilecekleri şiir aradıkları için II. Yeni'nin imgeye yaşlanan şiirini eleştirdiklerini söyler. Bu biraz da şair, yazar olarak fikrinizi, hayatınızı nereye konumlandırdığınızla alakalı.
0
black holes in the sky
(09.09.25)
aslında (bana göre) bu yazdığınız şu şekilde: Rus edebiyatında ve doğu edebiyatında betimlemeler iyiyken (ki bu da kitapta derinlik ve tat veriyor) batı edebiyatında olay kurgusu daha yoğun (biraz da kuru bir film gibi).
tabi yazardan yazara da değişen bir durum.

anna karenina
suç ve ceza
oblomov
karamazov kardeşler
belki okumuşsunuzdur ama okumadıysanız bu kitaplar hoşunuza gidecektir.
0
MtKrt
(09.09.25)
Sefillerde art arda 200 sayfa betimleme okumuştum. Dönemi anlayabilmek adına harika olsa da okuyucu zorluyor. Benzerini tutunamayanlar’da da hissetmiştim. Ben daha çok dostoyevski ve yaşar kemal seviyorum.
0
ruhen hastayim ben
(09.09.25)
A Game of Thrones'un bütün kitaplarını okudum, hem de İngilicce. Ama kitabın yarısından çoğu betimleme. Öl ulan öl demekten bıyıklarım döküldü o kadar sıkıldım. Çok önemli yerler, tansiyon yüksek, kendi hayal gücccüğümü de kullanaRRak bir şeyler yaşıyoruz ama sonraki satırlar masadaki vazoyu, örtüyü anlatıyor. Sayfaları atlaya atlaya bitirdim. Gördüğüm yerde betimlemesini, boş detay satırlarını farkeden bir dedektör oluşturdum içimde. Düt düt demeyi kesene kadar atladım. Atlarım. Eee, eeeeee. Reeeeeeee!
0
Shepard
(09.09.25)
(2)

Eve kondisyon bisikleti tavsiyesi

titanic kemancısı
Decathlondan bir tane aldık ama selesi inanılmaz rahatsız ediciydi iade ettik kullanamadan. Yorumlarda da aynı sorunu yaşayan olmuş maalesef aldıktan sonra görmüştük. Böyle biraz daha tembel işi vakit öldürmelik, tin tin takılayım spor olsun ama rahat da olsun tadında bir bisiklet yok mu? Bulamazsam
Decathlondan bir tane aldık ama selesi inanılmaz rahatsız ediciydi iade ettik kullanamadan. Yorumlarda da aynı sorunu yaşayan olmuş maalesef aldıktan sonra görmüştük. Böyle biraz daha tembel işi vakit öldürmelik, tin tin takılayım spor olsun ama rahat da olsun tadında bir bisiklet yok mu? Bulamazsam eliptik bisiklet mi bakmalıyım? Yürüyüş bandı gürültü probleminden ve motor bakımı şeylerden ötürü düşünmüyoruz. Memnun kaldığınız bir model tavsiye var mıdır?
0
titanic kemancısı
(08.09.25)
aslında stepper da aynı işi görür ve çok ufak yer kaplıyo. tam dediğiniz gibi tin tin takılmalık. hem 1-2 ay sonra heves geçip kullanılmayan hale gelirse kaldırması da kolay olur ufak olduğu için.
0
nolmus yani
(08.09.25)
eliptik daha iyi bence, eliptik aldım zaten :D hem aynı sürede daha fazla kalori yakıyorsun tüm vücudu çalıştırıyorsun hem rahatsız bi selede oturmuyorsun. öncesinde bisiklet+trainer kullanıyordum gerçek bisiklet olduğu halde o bile uzun kardiyoda rahatsız ediyordu.

bh fitness crystal aldım ama artık stokta yok bu model. volan ağırlığı yüksek adım mesafesi uzun olanlara bak derim. imkan varsa iki pedal arası mesafe de kısa olsun. bendekinde bu değerler 16kg disk, 43.5cm adım mesafesi ve 18cm pedallar arası genişlik şeklinde. bu genişlik biraz fazla açıkçası daha düşük olsa daha iyiydi ve tam memnun kalmadığım tek yanı.

istanbul vs. büyük bi şehirdeysen ikinci el profesyonel modellere de bakabilirsin. salon çıkması vs. benim aldığım dönemde güzel life fitness'ın ürünleri vardı sahibindende ama ben almaya kalksam kargosu vs. derken çok artacaktı fiyatı. ve deneme imkanım yoktu...

örnek: www.sahibinden.com

2024 mayısta 32 küsüre aldım ben bh fitness'ı ona kıyasla bariz daha iyi bir ürün bu. deneyip sorunsuz olduğunu onaylama imkanı varsa fiyatı çok uygun.
0
konetsu
(08.09.25)
(5)

Temu siparişinin kara yoluyla gelmesi

titanic kemancısı
Temu’dan bir çok kez alışveriş yaptım ilk defa paketi böldüler bir tanesi karayoluyla geliyor. Önce Çin’den Kazakistan’a geçti, Kazakistan’dan da Azerbaycan’a gidiyor şu an 10 gün sürecekmiş, sonra Gürcistan Doğu gümrükten bir giriş daha yapacakmış. Aldığım şey de 380 tl bir ürün; çok ucuz bu kadar
Temu’dan bir çok kez alışveriş yaptım ilk defa paketi böldüler bir tanesi karayoluyla geliyor. Önce Çin’den Kazakistan’a geçti, Kazakistan’dan da Azerbaycan’a gidiyor şu an 10 gün sürecekmiş, sonra Gürcistan Doğu gümrükten bir giriş daha yapacakmış. Aldığım şey de 380 tl bir ürün; çok ucuz bu kadar kilometre yolun benzini bile daha fazla fiyat tutar garip geldi bu durum. Daha önce böyle kargosu gelen oldu mu esprisine merak ettim daha çok ? :)
0
titanic kemancısı
(30.08.25)
3 parça ürün aldım. Bölündü normal yoldan gelenler üç kuruşluk şeylerdi. Kurye ne getirdiğini görse eminim kendini değersiz hissederdi. Bunun için mi çıktım üç kat diye. Diğer parça 10 gün sonra falan karayoluyla geldi. Oluyor öyle. Adamların pazarlama organizasyonu mucize gibi bir şey. Akıl ermiyor.
0
Mirket
(30.08.25)
Abi senin gibi 10 bin kişi sipariş varsa 10 bin parça ürün yapar. Karayoluyla gelmiyor da olabilir, trenle gelir bir noktaya kadar, tren bittiği noktada karayoluna geçer falan.

Yani zaten senin sattığın ürün tek başına gelmiyor, binlerce şeyle beraber geliyor.
0
logisticsmanager
(30.08.25)
@logisticsmanager çok haklısın ama Türkiye’de şehir içi kargoya 400-500 tl istendiği için ve 1000 tl üzeri kargo bedava vs dendiği biz alışmamız biraz da ondan hayret ediyoruz aslında XD
0
🌸titanic kemancısı
(30.08.25)
büyük hacimli ürünleri karayolu ile yolluyorlar. bir de bazı opsiyonlar var. ben kulak yıkama cihazı aldım kara yolu ile 700 lira. hava yolu ile 1000 liraya denk geliyordu.
0
onheil
(30.08.25)
Oldu, bir top tela alayım dedim, beş altı ülke gezip geldi. Aynı siparişte aldığım diğer her şey standart zamanında, tek pakette geldi.

Edit: nereleri gezmişti bir bakayım dedim, Çin > Kırgızistan > Özbekistan > Türkmenistan > İran > Türkiye
0
kobuzchu kiz
(30.08.25)
(3)

Temiz hava girişi (havalandırma) yanında sigara içip iç mekana yayılması

titanic kemancısı
Temiz hava girişi olan yerde site içi bir alan var; normalde o alanda sigara içmenin yasak olması lazım ancak adam içiyor uyarılara rağmen. İç mekanları sigara dumanı basıyor. Söylemekle anlamıyorlar, chatgpt ye sordum bacayı taşımak gerekiyor diyor ama bunun yönetmelikteki yaptırımı nedir? Site içi
Temiz hava girişi olan yerde site içi bir alan var; normalde o alanda sigara içmenin yasak olması lazım ancak adam içiyor uyarılara rağmen. İç mekanları sigara dumanı basıyor. Söylemekle anlamıyorlar, chatgpt ye sordum bacayı taşımak gerekiyor diyor ama bunun yönetmelikteki yaptırımı nedir? Site içi dükkan esnafları içiyor ve komşu dükkanlara yayılıyor duman. Ne yapılabilir çözüm olarak? Temiz hava girişinin olduğu bölüme, komşu taraftan çıkan kişilere karşı duvar gibi set çekilse işe yarar mı diye düşünüyorum ama vakumdan dolayı gene gelecek muhtemelen. Ne yapılabilir?
0
titanic kemancısı
(22.08.25)
duman sensörü ve sprinker ile duman olur olmaz suyu basacak bir sistem en güzel çözüm olur.
0
kisa
(22.08.25)
orada sigara içen insanların sigaralarını orada içmesinin bir sebebi var, ya yakındır, ya gölgedir, ya serindir vb. belirli avantajları vardır, ya o avantajları ortadan kaldıracaksınız yada daha avantajlı yerler oluşturacaksınız.
0
selam
(22.08.25)
Sigara tiryakiliği malesef ferman dinlemiyor. Ortaya atılmış lafı işine gelmiyorsa eğer kimse üstüne alınmaz. A4 kağıdına ya da daha etkilisi büyük metal levhaya büyük puntolarla çarpıcı bir yazı yazılıp girişin oraya asılabilir. Bu da işe yaramazsa eğer onun patronuna, patronsa eğer dükkan sahibine, üstü yoksa eğer çekindiği her kimse ona bildilebilir.
0
beyfendi
(23.08.25)
(4)

Quick china menüsü

titanic kemancısı
Deneyip de en çok beğendikleriniz neler oldu? Teşekkürler şimdiden.
Deneyip de en çok beğendikleriniz neler oldu? Teşekkürler şimdiden.
0
titanic kemancısı
(21.08.25)
kızarmış dondurması iyidir,
sarımsaklı biftek iyidir,
Her türlü suşisi zaten iyi,
0
erty_ksk
(21.08.25)
Moğol işi tavuk
Normalde sushi pek sevmeyen bir insan olarak sea bass tempura roll yiyebildiğim nadir sushi ler arasında
Çıtır patlıcanlı dana
General tso tavuk
0
kullanicadi
(21.08.25)
Ördek, karides, tavuk (moğol usülü) denemiştim ana yemek olarak. Hepsi de çok güzeldi, beğenmediğim bir şeyleri olmadı. Suşi sevmediğim halde tütsülenmiş olanlardan yediklerim iyiydi.
0
ruhen hastayim ben
(21.08.25)
general tso, teriyaki tavuk, dragon roll sushi
0
theseachange
(21.08.25)
(4)

Arabasıyla market arabasını ittiren adam görmem

titanic kemancısı
Market otoparkında bir tane adam camı açık, eliyle bile ittirse gidecek bir market arabasına bilerek kendi aracıyla çarpa çarpa 2-3 kere manevra yaptı ve market arabasını tabiri caizse ittire ittire çıktı. Araba da şirket arabasına filan benzemiyordu eski bir corsaydı ama ilk defa gördüm böyle bir ş
Market otoparkında bir tane adam camı açık, eliyle bile ittirse gidecek bir market arabasına bilerek kendi aracıyla çarpa çarpa 2-3 kere manevra yaptı ve market arabasını tabiri caizse ittire ittire çıktı. Araba da şirket arabasına filan benzemiyordu eski bir corsaydı ama ilk defa gördüm böyle bir şeyi.
Bu normal bir şey mi bana biraz adam manyak gibi geldi, yoksa market arabasını bu şekilde ittirmek rutin bir olay mı cidden merakımdan soruyorum? :D
0
titanic kemancısı
(20.08.25)
normal değil. aşırı üşengeçtir. arabasına acımıyordur.
0
jelly bear
(20.08.25)
Zaten eski bir arabaysa iolemez, ben de iplemem. Asıl hastalık derecesinde araba düşkünlüğünü anlamıyorum
ve üşengeç evet.
0
kisa
(20.08.25)
Arada bir bende yaparım bunu
0
mirty
(20.08.25)
ben de arada çöp konteynerini vs elimi sürmek istemediğim için tamponun ucuyla ittiriyorum.
0
orpheus
(21.08.25)
(12)

Kurallara uyan vatandaşların ızdırap hayatı yaşaması konusunda

titanic kemancısı
Ne düşünüyorsunuz? Yani ne kadar izole olursan ol; steril bir ortam da olmuyor toplum yapısı bozuldukça. Kapalı otoparka iniyorum adam hiç çekinmeden sigara içip ortaya üflüyor en basit örneğinden. Bunun gibi ufak tefek şeyler sürekli oluyor, büyük şeyler de sürekli gündemde zaten. Sahte diplomalar,
Ne düşünüyorsunuz? Yani ne kadar izole olursan ol; steril bir ortam da olmuyor toplum yapısı bozuldukça. Kapalı otoparka iniyorum adam hiç çekinmeden sigara içip ortaya üflüyor en basit örneğinden. Bunun gibi ufak tefek şeyler sürekli oluyor, büyük şeyler de sürekli gündemde zaten. Sahte diplomalar, adam kayırmalar gırla. Ne için uğraşıyoruz diye düşünüyorum bazen umudum kırılıyor öylesine yazasım geldi, bu tarz düzgün halli olmaya seçenler ne düşünüyor merak ediyorum biraz.
0
titanic kemancısı
(03.08.25)
Yazdığın başlık benim hissiyatlarımı yazıya dökmek olmuş. Malesef böyle. Daha neler neler var. Kamuya girenlerin çoğu ya terörden yargılanmış kişiler ya da ailesi tarafından cami avlusunda bulduk diyerek öksüz yetim olarak kaydettirilen doğulu şahıslar.
0
runaway
(03.08.25)
dedikleriniz çok doğru.
bir otorite olmayınca sonuç bu oluyor.

"eğer kural koyuluyorsa, ama uyup uyunmadığı denetlemiyorsa, cezasını kurallara uyan çeker" bunu askerde farketmiştim ilk -daha doğrusu emin olmuştum orada-. ististası yok bu durumun.

avrupa insanın ahlakı hakkında bahsedilir bazen. "bunu orada yapamazsın, şunu yapamazsın" derler. onların ahlakı ya da bizim ahlaksızlığımla falan ilgili değil bu durum. (kim ahlaklı kim değil zaten önemli de değil öyle bir çıkarım yapmıyorum polemik olmasın). önemli olan şey, hiç bir şeyi kişinin merhametine bırakmamak ve sistemin kör bir şekilde adaletli olması.
0
dahinnotha
(03.08.25)
biz kurallara uymasak ya da adaletsizlik yapsak vicdanımız rahat etmez, burayı unutuyoruz... değerlerimiz uğruna yaşamak bir onurdur, bunu sürdürenler daha onurlu insanlar, ve bence hiçbir maddi karşılığı yok bunun, kıymetli bir şey. bana kalırsa tarihin hiçbir döneminde insanların onuruyla yaşamasının bedelsiz olduğu bir vakit dilimi yoktur, bizim dönemimizde de değer odaklı yaşamanın bedeli sinir hastası olmak olabilir (sigara içenleri görünce delirmek mesela :)) ahirete inananlar içinse, ahirete bir yatırımdır.
0
damba
(03.08.25)
@damba,
onur nedir, onur neden vardır, onursuz olsak (çoğu insan gibi) nolur, kimsenin görmediği yerde kuralları bozsak kırsak ne olur diye düşünüyorum bazen. vicdanımız mı engelliyor, bence zamanla kösele olur o da.

söylediklerimde ciddi değilim, ama biri bana bunları sorsa tatminkar bir yanıt da veremem.
0
dahinnotha
(03.08.25)
Yasaklara atıf yapılmış ama başka yerlerde kurallara uyulmasının nedeni oralarda kuralların çok sıkı bir şekilde denetleniyor olması değil. Zaten günlük hayatı çok daha medeni kılacak her türlü hareketi insanlara polis zoruyla yaptırmanız için vatandaş sayısı kadar da polise ihtiyacınız olurdu. Medeniyeti sıklıkla insanların "Doğru olan bu, bunu yapmalıyım" diye ayrıca bir çaba sarfederek yaptığı seçimler olarak düşünüyoruz ama çoğu zaman ortada bu tür bir "Doğru-Yanlış" seçimi yok. İnsanlar o davranışı zaten öyle görmüş, öğrenmiş, kendisi de bu şekilde yapıyor, çocuğuna da böyle yapmasını öğretiyor; bunun dışındaki şey "Kötü" ya da "Yasak" değil, her şeyden önce garip ve farklı. Zaten günlük hayatı çekilmez kılan medeniyetsizlik örneklerine bakarsanız bunları yapanların gerçekte o medeniyetsizliğe değecek de bir kazancı yoktur.
0
salihdt
(03.08.25)
zamanında bu ve başka konulara isyan eden bir yazı okumuştum biri yedeklemiş, aşağıya bırakıyorum

eksisozluk.com
0
nahtoderfahrung
(03.08.25)
sistem bozuksa yapabilecek şey yok gibi. siyasal islamcılar zaten cumhuriyete, demokrasiye ve düzene karşılar. molla rejimi istiyorlar o da cemaat düzeni. yani adamlar dini olmayan her kuruma ve düşünceye karşılar. bu sebepten devlet kurumlarının bozulması umurlarında da değil.
düzgün olmayı seçmekten çok ahlaki yönüne bakıyorum. önemli olan benim vicdanım, eğer kendimi kandırıyorsam herkesi kandırırım. görmezden geliyorum.
0
mikahakkinen
(03.08.25)
Düzgün yaşamaya devam etmeye çalışıyorum. Herkes kendine yakışanı yapar, herkesin kendine saygısı kadardır davranışları.
0
muhayyer divan
(03.08.25)
Çok haklısın. Biz 40'ımızda ülkeyi terkettik.
Ama buranın da ayısı bayağı ayı. Toplam nüfusa oranı az sadece.
0
cilacı ökkeş usta
(03.08.25)
devlet dedigimiz kavramin onemini anladigimiz gunlerden geciyor. butun anahtari ahlaksiz ve kurnaz bir naksibendiye birakinca o da ulkenin icine boyle ediyor. cok normal.

rte gitmedikce bu surec her gecen gun daha kotuye gidecek. cunku tam bir imam cemaat iliskisi yasaniyor ulkede. adam butun degerleri erozyona ugratti. korkunc.
0
antikadimag
(03.08.25)
toplumdaki bu değişim, kişinin kendine ve çevrisine olan saygısızlığı yukarıda da bahsedildiği gibi iki kesimde de görmek mümkün (eğitimli ve eğitimsiz olarak basitleştirirsek) bunun nedenlerinden biri bu konuda eğitim alınmamamış olabileceği gibi diğeri de artık buna ayıracak enerjinin de kalmamış olabileceği, çok uzun zamandır hem bireysel hayatımızda hem toplumsal ilişkilerimizde müthiş bir mutsuzluk bulutunun içinde önümüzü görmeye işimizi gücümüzü halletmeye çalışıyoruz. bu hep böyle değildi, bir zamanlar iyi kötü mutluyduk ya da mutlu bir yuvamız olacağına dair motivasyon eksiğimiz yoktu, şimdi tek derdimiz daha kötüsüne dönüşmemesi için daha ne kadar emek verebileceğimiz, bu emek için de bazı yerlerden kısmamız gerekiyor ki buna da sanırım çevrene ve kendine duyduğun sevgi ve saygıyı kısarak başlıyorsun, daha az tahammül ediyorsun, benim için biraz böyle.
siyasetin takibini artık kanıksamış biri olarak bunun bilerek yapıldığını düşünüyorum, toplum olarak geri bırakılmamız için uygulanan bir metod bu, güçlü topluluklar tarafından daha ucuz ve kıymetsiz olan başka topluluklar yaratılmaya çalışılıyor, bunda hem işgücü ve kar marjı söz konusun hem de teknolojik ve kamusal alanlarda daha az gelişmişlik ile üretkenlik ve yeni kaynaklara erişimin paylaşılmak istenmemesi. biz bu dünya düzenine üç kuruş ve biraz güç için bizi yönetenler tarafından on yıllardır satılıyoruz, aramızda buna dur diyecek bireylerin de yetiştiği ve bunun kısmen daha yavaş ilerlediği dönem de son 25 senede dümdüz edildi.
ama bu insanlar nereye gitti onu anlamıyorum, bu durum karşısında bu durumdan bir şekilde etkilenmiş ya da buna gönlü razı gelmeyen insanlar neredeler, neler düşünüyorlar, neler yapılabilir konuşuyorlar mı çok merak ediyorum.
0
idris amil zula
(04.08.25)
Ben kendimi soyutladım uzun bir süredir. Onlar ayrı ben ayrı kafasında yaşıyorum. Hani şu lafı söyleyince kulağa çok narsisistçe geliyor ama bu bile benim takıntım aslında. Böyle diyorum çünkü yukarda @nahtoderfahrung'un bkz verdiği entryde de yazdığı gibi ortada güzel, doğru, uygun olan her türlü davranışın hor görüldüğü ve bu hor görmenin yüceltildiği bir ortam var.

Alan araştırması için yağmur ormanındaki kabilelerin içinde yaşayan antropolog gibi yaşıyorum. "Bu insanların da yaşayışları böyle" deyip geçiyorum. Önceden böyle değildim, hayat daha zordu öyle.
0
akhenaten
(04.08.25)
(2)

Ipad için ekran koruyucu kullanıyor musunuz sorusu vol 245

titanic kemancısı
Daha önceki soruları okudum ama kimisi memnun, kimisi değil. Apple pen ucunun tükendiğine dair kullanıcı yorumları olmuş. Çok iyi kalem akıyor diye Paperlike önerilmiş ama kimisi de ekran ışığımı mahvetti demiş. Şimdi güncel durum nedir arkadaşlar kılıfı olup, kalemle çizim yapanlar üzerine koruyucu
Daha önceki soruları okudum ama kimisi memnun, kimisi değil. Apple pen ucunun tükendiğine dair kullanıcı yorumları olmuş. Çok iyi kalem akıyor diye Paperlike önerilmiş ama kimisi de ekran ışığımı mahvetti demiş. Şimdi güncel durum nedir arkadaşlar kılıfı olup, kalemle çizim yapanlar üzerine koruyucu yapıştırıyor musunuz? Kullanıp memnun olduğunuz ürün var mı? Yorumlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
0
titanic kemancısı
(15.07.25)
Kalemin ucunu dert etmiyorum ben, paperlike kullanıyorum ve yazma deneyimi bence de daha iyi fakat her koruyucu görüntü kalitesi ve parlaklığı kötü etkiliyor, o bir gerçek. O yüzden kalem + iPad mini’de paperlike kullanırken oyun oynarken kullandığım iPad pro’da koruyucu kullanmıyorum.
0
orient blue
(15.07.25)
iPad pro var. Aşağıdaki ürün takılı iki yıldır:
www.hepsiburada.com

Pencil kullanımı normal ekrandan farksız.
0
yadigar
(15.07.25)
(4)

19:00-20:00 arası suadiye çevresinde ispark boş oluyor mu?

titanic kemancısı
Divan taraflarında ara sokaklarda tek şerit ispark görmüştüm ama iş çıkış trafiği saatlerinde boş yer oluyor mu bir bilginiz var mı? O civardaki bir teknoloji marketine gitmek zorundayım ama araçla gitmem gerekecek park durumu ne olur? Teşekkür ederim şimdiden.
Divan taraflarında ara sokaklarda tek şerit ispark görmüştüm ama iş çıkış trafiği saatlerinde boş yer oluyor mu bir bilginiz var mı? O civardaki bir teknoloji marketine gitmek zorundayım ama araçla gitmem gerekecek park durumu ne olur? Teşekkür ederim şimdiden.
0
titanic kemancısı
(14.07.25)
Olmuyor. Haftaici belki 1-2 arabalik yer vardir ya da az beklerseniz bosalabilir. Ama gittiginiz saatler civcivli. Yaz ayinda herkes is cikisi caddeye gidiyor. Haftasonu cok dusuk şansiniz. Suadiye Isparkin hemen yani da emniyetin otoparki. Orasi da doluysa ileride Bostanci Ido nun yaninda var ispark sahilde.
0
narod
(14.07.25)
O zaman gündüz erken saatlere denk getireyim bir gün cevabınız için çok teşekkür ederim.
0
🌸titanic kemancısı
(14.07.25)
Suadiye Cep ispark.istanbul

veya Suadiye açıkta yer olabiliyor ispark.istanbul

gitmeden ispark uygulamasından bakmanı tavsiye ederim.
0
Northern Mariner
(14.07.25)
gecen hafta sahil tarafındaki bahsedilen saatlerde gayet müsaitt

maps.app.goo.gl

sahil tarafında cep gibi olan isparklarda yer olur, caddeye biraz yürürsünüz. sokak araları genelde hep dolu oluyor denk gelirseniz ancak bulursunuz
0
exlibris
(14.07.25)
(1)

Şu trafik levhasından önce ''U dönüşü yasak"levhası yok; U dönülebilir mi?

titanic kemancısı
Ortadan bölmeli; sağda ve solda ayrılmış tek şeritli yol var. Yolun sağ tarafında bir kamu kuruluşu var; ordan çıkanlar bu levhanın sol tarafında kalan karşı şeride geçiyorlar sürekli. Bu levha öncesinde de “U dönülmez” ve tabelası yok ve her gün sürekli herkes U dönüyor. Solda tali yol olmadığı iç
Ortadan bölmeli; sağda ve solda ayrılmış tek şeritli yol var. Yolun sağ tarafında bir kamu kuruluşu var; ordan çıkanlar bu levhanın sol tarafında kalan karşı şeride geçiyorlar sürekli. Bu levha öncesinde de “U dönülmez” ve tabelası yok ve her gün sürekli herkes U dönüyor. Solda tali yol olmadığı için sola dönülmez tabelası da yok zaten yol yok çünkü. Bugün bir adam tartıştı buradan U dönüş yok diye; chatgpt ye de sordum ” dönülmez “ diyor ama ara sokak olduğu için herkes dönüyor. Binadaki eş dosta sordum herkes “dönüyoruz başka yol yok çok uzak oluyor” diyor ama sakin ara sokak olduğu için dikkatimi çekmemişti açıkcası. Bu durumda çift şeritli bir boşlukta u dönülmesi yasak mı? Eğer yasaksa o ara çift şeritli boşluk neden var ben anlamadım çünkü tam sola da yol yok. Bir de tabelayı geçtikten sonra o yöne zorunlu gitmek durumunda değil miyiz yönetmelikte tabelanın bulunduğu noktadan itibaren geçerli olduğu yazıyor. Bu anlamda U yasak levhası yoksa teknik anlamda u serbest gibi anlıyorum ben. Teşekkür ederim şimdiden.

imgur.com
0
titanic kemancısı
(08.07.25)
Sağdan gidiniz,refüj baslangıcı
0
designer
(08.07.25)
(5)

Deepseek’i lokalde kullanmak

titanic kemancısı
Deepseek’i lokalde kullanıp memnun olan ya da deneyimleyen var mı? Özellikle cpu ve ram kullanımı ile ilgili yorumlarınız, tecrübeleriniz varsa yazar mısınız? çok teşekkür ederim şimdiden.
Deepseek’i lokalde kullanıp memnun olan ya da deneyimleyen var mı? Özellikle cpu ve ram kullanımı ile ilgili yorumlarınız, tecrübeleriniz varsa yazar mısınız? çok teşekkür ederim şimdiden.
0
titanic kemancısı
(10.06.25)
orjinal full haliyle deepseek yüksek Vrami olan ekran kartı istiyor, deepseek yerine germa 3 kullan, cpu ram ile işin yok ekran kartın ne
0
nahtoderfahrung
(10.06.25)
@nahtodergahrung bir adet dahili Intel UHD Graphics ve bir adet harici NVIDIA GeForce RTX serisi bir ekran kartı (13.9 GB VRAM) var bir tane lokal ai model indirmek istiyorum bilgisayarımın kaldırabileceği kapasitede olsun diye full kaldırmaz benimki :( diğerleri bir süre sonra limit koyuyor para istiyor, germa 3 için hemen bakıyorum çok teşekkür ederim tavsiyen için. Gemini 3 mü acaba?
0
🌸titanic kemancısı
(10.06.25)
lm studio kur içinde kendi market gibi bir şey var ordan gemma , gemma 3 Google'ın modeli ama güncel gemini değil, gemininin biraz eski sürümü ama başarılı baya. ne amaçla kullanacağına göre de değişir bu arada google gibi bilgi edinmek için kullanacaksan offline modeller olmaz. 14 GB üstüne çıkabilseydin gemma 3 27b derdim ama sana uyan şuan gemma 3 12b modeli. lm studionun listesinde en çok indirileni kur
0
nahtoderfahrung
(10.06.25)
bu arada gemini pro Türkiye'de baya ucuza geliyor lokal fiyatlandırmadan dolayı şuan piyasadaki en iyi model claude ve gemini pro. ona da bakabilirsin pcde çalışmakla uğraşmadan
0
nahtoderfahrung
(10.06.25)
Çok teşekkür ederim hemen bakıyorum şimdi, çok kıymetli bir cevap oldu.
0
🌸titanic kemancısı
(10.06.25)

Yurtdışından macbook alıp apple care+ desteği almak?

titanic kemancısı
Daha önce hep windows kullandım ilk defa bir m4 pro almak istiyorum ancak global garanti desteği için apple care+ almak gerekebiliyormuş. Ancak bazı ülkelerde garanti konusunda sınır oluyormuş ve mağazadan alma tavsiye verdi chatgpt. Klavye olarak çift dil işareti olanlardan seçebiliyormuşum klavyen
Daha önce hep windows kullandım ilk defa bir m4 pro almak istiyorum ancak global garanti desteği için apple care+ almak gerekebiliyormuş. Ancak bazı ülkelerde garanti konusunda sınır oluyormuş ve mağazadan alma tavsiye verdi chatgpt. Klavye olarak çift dil işareti olanlardan seçebiliyormuşum klavyenin sorun olacağını düşünmüyorum ama Apple store uygulama yüklerken sorun oluyor mu?
Bu konuda tecrübeli arkadaşlar varsa bilgi verebilir misiniz? (Kore’den alınacak) Teşekkürler şimdiden.
0
titanic kemancısı
(06.06.25)
(2)

Japonya rotam hakkında bilgili arkadaşlar yorum yapabilir mi?

titanic kemancısı
1- Ekim ayı gidelim dedik çünkü çok kalabalık olmuyormuş. Çok mu riskli olur?2- 4 gece Tokyo, trenle Kyoto ya geçiş, 4 gece Kyoto, 1 gece Osaka, Osaka’dan Türkiye ye dönüş rotası nasıl olur ve günler yeterli mi sizce? Kimileri Kyoto dan günübirlik Osaka ve Nara ya gitmiş çünkü. (Fuji dağı çevresine
1- Ekim ayı gidelim dedik çünkü çok kalabalık olmuyormuş. Çok mu riskli olur?

2- 4 gece Tokyo, trenle Kyoto ya geçiş, 4 gece Kyoto, 1 gece Osaka, Osaka’dan Türkiye ye dönüş rotası nasıl olur ve günler yeterli mi sizce? Kimileri Kyoto dan günübirlik Osaka ve Nara ya gitmiş çünkü. (Fuji dağı çevresine gitmeyi planlamıyorum hata mı olur?)

3- Skyscanner dışında Çin aktarmasız bileti uygun fiyatlı bileti nereden bulabilirim? Teşekkürler şimdiden.

4- Tek yönlü gidiş tek yönlü dönüş bileti almak mantıklı mı yoksa gidiş dönüş istanbul-tokyo-ist şeklinde yapmak daha mı mantıklı? Tek yönlü ayrı biletler almanın bir riski olur mu?

Tikler gecikebilir, teşekkür ederim şimdiden.
0
titanic kemancısı
(07.04.25)
Riskten kastını anlamadım ancak ekim ayı serin olabilir.düşük yen yüzünden çok fazla talep görmeye başladı.turist sayısı katlanarak artıyor.

Kyoto gün sayısı bence fazla olmus ama sizin dinamiklerinizi bilmeden bunu soyluyorum.ilk indiğiniz gün her şekilde yok oluyor,jetlag ,tokyo temposu yorucu oluyor.ben tokyoya bir gün eklerim kyotoya 2 osakaya 2 gün veririm.bu programı ben yapıyor olsam osaka yı çok sevmemden dolayı kyotoya ugramasamda olabilir.birde japonya seyahatinde en buyuk kalem ucak,hazır oraya gitmişken gerekiyorsa daha fazla kalmayı düşünebilirim.

Bilet alternatiflerini bilmiyorum.ANA şubat itibariyle uçuş başlattı.uçuşlarından bir kampanya yakalanabilir,tk uçuşları genelde full çekiyor fiyatta yüksek kalıyor.ekonomi müsaitse mümkün mertebe uzun uçuşu tek sefer yapmak daha iyidir.bileti gidiş dönüş almak genelde daha ekonomik oluyor.
0
duptıs
(07.04.25)
Ekim bence müthiş olur. Sonbahar renkleri çok güzel olur kesin. 5 gece Tokyo, 3 gece Kyoto yaparım. Uçak saatleri de önemli. Tokyoya erken varıp osakadan da geç dönğlüyorsa çok iyi olur. Osaka merkezde bi cacık yok açıkçası anime, manga kültürüne çok aşık değilseniz. Oradaki süreyi kısa tutmaya çalışırdım.
0
glamdr1ng
(07.04.25)
(3)

Harbiye Cemil Topuzlu Tiyatrosu için park sorunu oluyor mu?

titanic kemancısı
Haftaiçi saat 21:00 için bir etkinliğe katılmak istiyoruz ama Anadolu Yakasından araçla gitsek park alanı oluyor mu? Eğer orada yoksa yakınlarda rahat bulunan İspark vs park alanı oluyor mu? Teşekkürler şimdiden.
Haftaiçi saat 21:00 için bir etkinliğe katılmak istiyoruz ama Anadolu Yakasından araçla gitsek park alanı oluyor mu? Eğer orada yoksa yakınlarda rahat bulunan İspark vs park alanı oluyor mu? Teşekkürler şimdiden.
0
titanic kemancısı
(12.03.25)
Buraya park edebilirsiniz: maps.app.goo.gl
0
mor oje
(12.03.25)
maps.app.goo.gl burası da var
0
bay b
(12.03.25)
teşvikiye caddesi üzerinde sağlı sollu ispark a park edip 200 metre yürüyün. harbiye otoparkına koyarsanız millet evine gider sahuru yapar siz hala otoparktan çıkamazsınız.
0
jamswety
(12.03.25)
(3)

Japonya’ya seyahat etme öncesi faydalandığınız kaynaklar ?

titanic kemancısı
Turla gitmek istemiyoruz kendimiz planlamak istiyoruz haliyle araştırma sürecine girdik ancak Japonya özelinde “şunu izledim/okudum seyahatime çok faydası oldu” dediğiniz kanallar vs var mı? Ya da planlarken tavsiyeleriniz varsa yazabilirseniz çok memnun kalırım. Özellikle “şuraya gitme x lokasyon c
Turla gitmek istemiyoruz kendimiz planlamak istiyoruz haliyle araştırma sürecine girdik ancak Japonya özelinde “şunu izledim/okudum seyahatime çok faydası oldu” dediğiniz kanallar vs var mı? Ya da planlarken tavsiyeleriniz varsa yazabilirseniz çok memnun kalırım. Özellikle “şuraya gitme x lokasyon civarı konakla” gibi tavsiyeleriniz varsa da çok sevinirim. Teşekkürler şimdiden..
0
titanic kemancısı
(13.02.25)
ben o kadar video izleyip en işime yarayan bilgiyi söylüyorum ülkeye girmeden önce doldurulan formu internet üzerinden doldurmak.
0
1837837
(14.02.25)
nilay örnek, yemekte bile yemek konuşuyoruz podcasti japonya bölümleri, önerdiği yerlerin bi kısmına gidebildim ve benim gibi yeme içme meraklısıysanız siz de seversiniz.

Bir de Japonya gerçekten bize göre çok ucuz. ben de orda büyük boy valiz alıp içini doldurdum, normalde gittiğim yerden magnet bile almayan bi insanım ama ucuza kalite ürünleri görünce sanırım kendimden geçtim
0
euteamo
(14.02.25)
instada sinan sağlam var. o geçti oradan epey de bilgi veriyor gittiği yerlerle alakalı.

ben de isterim bilgi. yeğenimle gitmeyi planlıyoruz bu sene.
0
janderzel zartanyan
(14.02.25)
(3)

Evde çıktı alınacak renkli yazıcı tavsiyesi

titanic kemancısı
Profesyonel amaçlı olmasa da renkli a4 kağıda kaliteli çıktı alabileceğim f/p ürünü var mıdır? Teşekkürler şimdiden.
Profesyonel amaçlı olmasa da renkli a4 kağıda kaliteli çıktı alabileceğim f/p ürünü var mıdır? Teşekkürler şimdiden.
0
titanic kemancısı
(21.01.25)
kaç sayfa çıktı alırsınız, yoğun mu kullanırsınız bilemiyorum ama epson'un tanklı modelleri bu konuda iyidir. tekrar dolum masrafı uyguna gelir. örneğin: www.hepsiburada.com
0
vampir akrep
(21.01.25)
www.hepsiburada.com

on yıl olacak bu ürünü kullanıyorum.

daha güncelleri, yenileri çıktıysa onları tercih edebilirsiniz ancak bu ürün oldukça iş görüyor ve tavsiye ederim.
0
biseysorcaktim
(21.01.25)
eski renkli lazer yazıcım yakın zamanda bozuldu. haftada bir veya daha az kullanılacaksa tanklılarda kuruma problemi yaşandığını duyup yine lazerden devam ettim ve şunu aldım, memnunum: "HP Color Laser 4ZB96A MFP 178NW Wifi Çok Fonksiyonlu Lazer Yazıcı"
0
engelbert humperdinck
(21.01.25)
(4)

Çekirdek kahve tavsiyesi (espresso)

titanic kemancısı
Çok acı/asidik olmayan güzel aromalı , sevdiğiniz kahve çekirdekleri hangileri birkaç seferdir aynı kahveden alıyorum değişiklik olsun dedim, tavsiyeleriniz varsa yazar mısınız? Teşekkürler şimdiden.(Philips kahve makinesinde espresso olarak tüketiyorum)
Çok acı/asidik olmayan güzel aromalı , sevdiğiniz kahve çekirdekleri hangileri birkaç seferdir aynı kahveden alıyorum değişiklik olsun dedim, tavsiyeleriniz varsa yazar mısınız? Teşekkürler şimdiden.
(Philips kahve makinesinde espresso olarak tüketiyorum)
0
titanic kemancısı
(02.07.24)
asidik hiç sevmiyorum; 4. paketim şunu kullanıyorum Philips makinamda:

anisahcoffee.com
0
mor oje
(02.07.24)
ben moliendo ve bongardi'den aliyorum cekirdeklerimi.
0
in vino veritas
(02.07.24)
Kafeingo'dan Heart Beat ve El Salvador Shasta SHG alıyoruz son 2-3 aydır. İkisinin de asitliği düşük, orta asitli kahve bile sevmediğimden bu ikisini buldum en son, çok memnunum.
0
kobuzchu kiz
(02.07.24)
Moliendo Breakfast Blend.
V60'de kullanıyorum. ASiditesi çok düşük. Misafirler beğeniyor epey, içimi rahat diye.
0
burfak
(02.07.24)
(8)

uzun uçuşlu yurtdışı seyahati öncesi tavsiyeler?

titanic kemancısı
12 saatlik uçuş ile 8 günlük bir seyahat planım var. Hiç bu kadar uzun süre ve uzun uçuşlu gitmemiştim ve şu an biraz araştırma için de dar zamanım var ama halledeceğim, belki burada da tecrübeli olanlar varsa diye sormak istedim. Nokta atışı hayat kurtaran tavsiyeleriniz varsa çok iyi olur. Aklıma
12 saatlik uçuş ile 8 günlük bir seyahat planım var. Hiç bu kadar uzun süre ve uzun uçuşlu gitmemiştim ve şu an biraz araştırma için de dar zamanım var ama halledeceğim, belki burada da tecrübeli olanlar varsa diye sormak istedim. Nokta atışı hayat kurtaran tavsiyeleriniz varsa çok iyi olur. Aklıma ilk gelen uçuş yastığı ve seyahat dikey ütüsü oluyor, otellerde filan oluyormuş ama orada belki bulamam diye fikrinizi almak istedim.
Bavul güvenliğim için ne tavsiye edersiniz ?

Gidilecek ülke: Güney Kore.

Priz dönüştürücü götürmem gerekiyor mu F tipi yazıyor aynı sanırım yine de emin olmak istedim?
0
titanic kemancısı
(19.04.24)
voltaj ve priz tipi bizdekiyle aynı, herhangi bir adaptör gerekmiyor. temiz bir ülke fazla yabancı marka göremezsin ama starbucks ve pizza hut yaygın. yeme-içme fiyatları pahalı. pizza kola 30-40usd tutar.
0
orpheus
(19.04.24)
havalimanina gitmeden bir bakkala, markete ugrayip su, biskuvit, meyve abur cubur alisverisi yap.
0
buenosdias
(19.04.24)
uyurum diyorsanız uçakta, göz bandı kulak tıkacı iyi olabilir.

bavul güvenliğini hangi aşama için soruyorsunuz, bavulla birlikte trenle gidecekseniz bavulu gören bir yerde oturun, kilit takmak da havaalanı görevlilerin açıp alacağı varsa onu engeller. onun dışında otobüste vs yapacak bir şey yok.

ayırt edici büyük bir şey yapıştırabilirsiniz (sticker) ya da ip kuşak bağlayabilirsiniz başkasının benzetip almaması için

geçen sene video vardı, fransada harekt halindeki flixbus otobüsünden bavulları alıyorlardı, yanında koşup
0
jülsezar
(19.04.24)
Ağrı kesici,
Uçağın sesi rahatsız ediyor, kulaklık veya kulak tıkacı.
Korede hava çok değişkendi, ona göre hazırlıklı gidersin.
Bel çantası, omuzdan çapraz as, ben heryeri böyle gezdim.
Kore bana pahalı gelmişti.
1 yıl Kozmetik alışverişi yapmamıştım koreden alırım diye, bir sürü şey aldım hoşuma giden 3-4 tanesi. Çocuk oyuncağı gibi ürünleri, çok bişey bekleme.
Seulde metro yerine minibüsler var, bence metrodan daha kolay-kullanışlı. Kentkart lazım, havaalanında var mı bilmiyorum otobüs için, büfelerden de alabilirsin.
Ben seul’ü google mapsle gezdim, ama belki kendi uygulamaları daha faydalı olur başka yerlere gideceksen.
Ütüyü otelden istersin.
Airtag atabilirsin valize.
0
durgunfoton
(19.04.24)
THY uzun uçuşlarda seyahat seti veriyor uçak içinde. terlik, göz bandı, kulak tıkacı ve yastık.
Uçuştan önce biraz uykusuz kalırsanız daha rahat uyursunuz. Zaten uçuş başlayınca bütün güneşlikleri ve ışıkları kapatıp uçağı karartıyorlar, ben çok zorlanmamıştım uyumakta. Telefonunuza, tabletinize offline izleyebileceğiniz film, dizi vs yükleyin, uyumadığınız saatlerde izlersiniz. olmadı uçağın eğlence sisteminde de filmler falan oluyor ama zevkinize uyar mı bilemem tabi.
telefon için kulaklık unutmayın. uçuş için aklıma gelenler bunlar.
0
mustafakesekci
(19.04.24)
g.kore'ye ineceğiniz yerel saate göre bir uyku planlayın uçakta. silikon tıkaçlar yardımcı olur. uçakta dağıtılacağına güvenmeyin, yanınızda olsun bir iki çift. ucuz bir şey.

ütü ben olsam almam, gereksiz yük. uçuş yastığı, şişenlerden değilse, yine gereksiz yük (hacim)

bavul güvenliğinden ne kastettiğinizi anlamadım ama şöyle diyeyim. bavulun fermuarlarına takacağınız kilitler 1-2 sn içinde kırılıyor ya da kilitle uğraşmayıp bavulu yarıyorlar bir bıçakla. bavulun ceplerine herhangi bir şey koymayın, en kolay ulaşılan yer. bavula illa değerli bir şey koyacaksanız, fermuar açıldığında hemen görünen bir yere değilde, en dibe bir yere koyun. mümkünse bir şeye sarın, ne olduğu hemen anlaşılmasın.

en önemlisi de, çantanızı bavulunuzu gözünüzün önünden ayırmayın.
0
co2s2
(19.04.24)
uzakdoğu seyahatlerinde en önemlisi kabin bagajı güvenliği. bunun için özel hırsızlık çeteleri var.
bizim bir genel müdür, koleksiyon saatlerini ve yüklüce parasını çaldırmıştı. hatta 1 dolarları ayırmışlar onları almamışlardı. düşünün öyle bir rahatlık. o yüzden çok değerli eşyaları sırt çantasına ve koltuğun altına koyabilirsiniz, ya da boşsa yan koltuğunuza vs.
0
artci sarsinti
(19.04.24)
Bu tip uçuşlarda yapılabilecek en güzel şey uyumak. Geçen ay Osaka'ya 9 saat uçtum, uyuyamadığımdan yolculuk bitmek bilmemişti. Tokyo'dan dönüşüm 12 saat sürdü ama uyuduğumdan daha çabuk geçmişti. Uçakta alkollü bişeyler içersen rahat edersin.

Uyumak için uçakta koltukta başımızı yasladığımız yerde baş sabitlemek için bir aparat var sağdan ve soldan onu katlayınca başın düşmeden uyuyabliyorsun (umarım anlatabildim). Bineceğin uçakta bu yoksa yolculuk yastığı iyi olur. Boynun düşmemesi lazım yoksa uyunmuyor. Katar Havayolu uçaklarında bu dediğimden oluyor. THY'yi bilmiyorum.

Telefonuna dizi indirebilirsin, o da zaman geçmesine faydalı oluyor.

Arada bir yürü, uçakta tur at. Bacaklar uyuşuyor. Koridor tarafında oturmanı tavsiye ederim, oturup kalkması kolay olur.

Konfor için göz bandı, kulak tıkacı, battaniye, uçuş çorabı gibi şeyler uçakta verilir.

Bavul güvenliği noktasında yanından ayırmadığın sürece birşey olacağını sanmıyorum.

Ütü konusuna birşey diyemeyeceğim ben ütü gerektiren bir giyecek götürmüyorum. Senin için çok önemliyse yanında götürmen iyi olur.
0
Lethe
(19.04.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.